DÜNYAYI İKİ DEVLET YÖNETİYOR
MISIRLILAR : GÜNEYİN SAHİPLERİ
İki yüz yıl kadar önce, Mısır
ülkesi, güneyde Nil nehrinin
kaynağından kuzeyde Fırat nehrinin kıyılarına
kadar uzanırdı. Libya toprakları da Mısır'a aitti. Bugün
Hitit İmparatorluğu ile barış yapan Mısır ise çok
daha küçük. Nil'in suları hala tamamen Mısır toprakları
dahilinde, ancak Firavun'un atları artık Fırat nehrinden su içemiyor.
Mısırı bugünlerde yöneten
II.Rameses, Kenaan'ı Hitit Kralı Hatuşiliş ile paylaşmak
zorunda. Libya hala Mısır kontrolu altında ve Libya askerleri Mısır
ordusunda savaşıyorlar. Ancak Mısırın bu batı sömürgesinde
huzursuzluk var. Ayrıca ordudaki Libya birliklerine pek güven yok.
Hükümet Kuzeye Taşındı
Hükümetin merkezi Teb şehrinden Nil
deltası bölgesine taşındı. Ülke iki yerden yönetiliyor :
Kralın oturduğu yer olan Rameses ile Başbakanın oturduğu
yer olan On şehri. Teb şehri ise, Mısır'ın din ve
ibadet merkezi olmaya devam ediyor.
Kuzey bölgesi, hükümet kurumlarını kapsayan
bir eyalet olmanın dışında, ülkenin bütün ticari
faaliyetinin merkezi konumunda. Nil deltası bölgesi, dünyanın en büyük
pazarı.
Mısır çoğunlukla, Kenaan ve Yunanistan'dan çanak çömlek,
Lübnan bölgesinden kereste (Ugarit ve Gebal üzerinden) ve Alasa (Kıbrıs)
adasından bakır ithal ediyor. Ülkenin ana ihraç ürünleri
ise Mısır'ın kendisinden keten ve keten bezi, ile cam
ve Nubya (Kuş) eyaletinden altın ile fildişi.
Rameses'in Mısır sahnesine pek de
yenilik getirdiği söylenemez. Başarılarına gelince, hanedanın
geçmiş liderlerinin yaptıklarının tekrarı veya devamı
(daha güçlü ve abartılı bir şekilde). Firavun Rameses'in Karnak,
Lüksor, Pitom ve Rameses'teki kocaman bina ve heykelleri ise, güzelliklerinden
çok boyları ile bizi etkiliyor. Şu anda tamamlanmak
üzere olan Karnak tapınağının Hipostil binası
ise dünyadaki bu tipteki binaların en büyüğü. Geçmiş hanedanın
liderlerinden Tahutmeses ve Amenhoteps zamanında inşa edilen kısımlar
ise, çok daha güzel ve zarif.
HİTİTLER : KUZEYİN SAHİPLERİ
Mısır'la
Hititler arasındaki saldırmazlık anlaşmasında ilk adım
Hititlerden gelmişti. Bunun sebebi basittir :İmparatorluğunun diğer
taraflarında ordusunun gücünü tam kullanabilmek için, Hatuşiliş,
İmparatorluğunun güney sınırını (Mısır'la
olan sınırını) güvence altına almak zorunda. Hitit ülkesi
üç değişik kanattan değişik oranlarda baskı altında
:
Fırat'ın doğu kıyısındaki
varlığı yüzünden Asur, güneydoğu için önemli bir
tehdit. Aramik kökenli Aklamu kabilesi ise gittikçe artan sayılarda
kuzeydoğu tarafından sızıyor. Kuzeybatıda ise durum çok
daha ciddi. Burada sadece baskı veya sızma yok. Burada Frigyalılar
Hitit topraklarını istila etmişler, ve ancak şimdi Sangarius
nehri yakınlarında durdurulabilmişlerdir.
Kuvvetli Ordu
Bu
durumda Hititlerin güvenlik sorunu Mısırlılara göre çok daha
ciddi. Bu konudaki Hitit dezavantajı ise, ordularının ve savaş
tekniklerinin kesin üstünlüğü yüzünden kısmen de olsa
dengeleniyor. Kral Hatuşilişin çok daha geniş bir insan kaynağı
var. Daha da önemlisi bu insan kaynağı Mısırlılara göre
çok daha güvenilir. Bunun sebebini, Hititlerin Mısırlılara göre
paralı asker gücüne çok daha az bağımlı olmalarında
arayabiliriz.
Bunun dışında Hititlerin silah ve askeri taktik açısından da Mısırlılara göre üstünlükleri var. Hele taktikler konusunda, onların üstüne yok. Ünlü Kadeş savaşındaki stratejileri (bkz. 3. Sayfa) mükemmeldi. Geleneksel olarak savaşçı bir millet olan Hititler enerjilerinin çoğunu silah yapımında ve savaş tekniklerini geliştirmede kullanırlar. Buna karşılık Mısır zekası, daha çok inşaat projeleri için kullanılıyor. Bu projelerin hedefi, çoğunlukla, Firavunların ünlerini ve savaşlarda kazandıkları zaferleri sonsuzluğa taşımaktır. (Zaten prensip olarak, yenilgiler kaydedilmiyor.)
Babil Bağlantısı
Hitit halkının bütün enerjisinin
sadece savaşla ilgili harcandığını söylemek tabii ki
abartılı olur. Hititler güzel sanatlarla da uğraşıyorlar.
Bu konudaki başarılarını ise daha çok doğudaki
devletlere, özellikle Babil'e borçlular. İki ülke arasında kültür
ve ticaret alanlarında sıkı ilişkiler var. Babilliler gibi
Hititler de çivi yazısını kullanıyorlar. Ayrıca Hitit
okullarında her iki dil öğretiliyor. Mısırın Hitit kültürüne
katkısı ise, birçok Hitit anıtı
veya resmi binaların üzerinde görülen resim-yazı örnekleridir.
Aslen Hint dili olan Sanskrit ise (biraz değişikliğe uğramış
bir şekilde), Hitit kültürüne Hurlular vasıtasıyle girmiştir
En Büyük Şehirler
Son olarak da ülkenin siyasi yapısı hakkında bazı notlara bakalım.
Mısırlıların aksine, Hititler bir tek kişinin mutlak
hakimiyeti ile idare edilmiyorlar. Ülkenin idaresi asiller ve küçük krallar
arasında bölünmüş. Her biri civarındaki şehri yönetmekle sorumlu.